Ana içeriğe atla

YAZMA ALIŞKANLIĞI NASIL EDİNİLİR ve NEYE YARAR?

Hz. Muhammed "Bilim bir avdır, yazı avın ayaklarını bağlar, avı kaçırmamak için bilimi yazı ile belirtin" demiş.

Siz de avladığınız bilgiyi elinizden kaçırmamak (uygulamaya dönüştürebilmek) için, o an, henüz unutmadan bir kenara not etmelisiniz.

Resimde "Hz. Muhammed1935 yılında ABD anayasa mahkemesi tarafından dünyanın en büyük adalet sağlaycısı olarak onurlandırılmıştır" yazıyor. Hz. Muhammed’in BİLİM ve BİLGİ ile ilgili diğer sözlerini okumak için bağlantıyı tıklayınız... http://obg-necdetkaynak.blogspot.com/2013/07/bilim-ve-bilgi-ile-ilgili-hz-muhammedin.html

Bir defa yazmak defalarca okumaktan daha iyidir! Herhangi bir konuyu bir defa yazdığınız zaman, beyniniz yazdıklarınızı on defa okumuş kadar (KALICI şekilde) hafızasına kayıt eder.

Ayrıca yazdığınız şeyleri beyniniz çağrışım yaparak hemen hatırlatır size. Örneğin, ben diğer gruplarda paylaşılan bir resmi veya sözü gördüğüm an, çoğu zaman benim zihnimde bir şimşek çakıyor sanki! O an, daha önce yazdığım ve/veya grupta paylaşmış olduğum bir konuyu hatırlıyorum. Zihnimin çağrışım yapıtığı bu konuyu, ben de tekrar grupta paylaşıyorum. Bu satırları yazarken de zihnimde yine şimşek çaktı! Bu yazıyı tamamladıktan sonra, YAZMA ALIŞKANLIĞI EDİNME ile ilgili olarak Doya Doya Yaşamak kitabından kısa bir alıntı paylaşacağım…                

Yazdığınız şeyler de uzun bir süre sonra unutabilir! Ama yazılan şeyler hiçbir zaman kaybolmaz ki! Yazdıklarınızı okuduğunuz zaman hemen hatırlarsınız o konuyu…

Yazma alışkanlığı edinme konusunda size önerim şöyle: Hemen kendiniz ve çocuklarınız için ayrı ayrı bir not defteri açın! Ben şöyle yapıyorum, ürettiğim projelerde, yazacağım yayınlarda ve problem çözümünde kullanabileceğim (yararlanabileceğim) bir şeyi okuduğum zaman veya aklıma geldiği an (kendi zihnim ürettiği an) hemen not ediyorum unutmamak için.

Siz de yapmanız gereken bir işi, çözmeniz gereken bir problemi veya gerçekleştirmeniz gereken bir projeyi hemen, aklınıza geldiği an, henüz unutmadan not edin. 

Sonra boş zamanlarınızda notlarınızı gözden geçirerek, aciliyet, gereklilik, önem ve sağlayacağı faydalar açısından öncelik sırasına koyun. ÖNCELİK SIRASI NASIL BELİRLENİR ve NEYE YARAR? Öğrenmek için aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız... https://necdetkaynak.blogspot.com/2020/10/oncelik-sirasi-nasil-belirlenir-ve-neye.html

Daha sonra, öncelik sırasına göre bu konuların (işlerin, problemlerin ve projelerin) gereğini yapın ve tamamladığınız konunun üzerini çizin. Böylece hiçbir şeyi unutmamış olusunuz. Ayrıca işler veya sorunlar büyüyerek karşınıza birden bire çıkmaz!

Tamamlayarak üzerini çizdiğiniz konulara rağmen, not defterinize otomatik olarak (KENDİLİĞİNDEN) yeni konular eklendiğini göreceksiniz! İşte o zaman GELİŞİM DÖNGÜSÜ (sürekli gelişim ve sürekli mutluluk) başlamış oluyor siz ve/veya çocuklarınız için…

Şimdi Doya Doya Yaşamak kitabından kısa alıntıyı okuyabilirsiniz…

Bilgisayarı Kendi Zihnimiz gibi Etkin Kullanma Yöntemi: Şimdiye kadar zihnimizi ve bilincimizi bilgisayara benzeterek açıklamaya çalıştım. Gerçekten de öyledir, düşünce yetisine sahip olmaması dışında bilgisayarların, "sahip olduğu mikroişlemci (matematiksel ve mantıksal zeka), bellek (hafıza hücreleri), program (bilinç) ve data (veri, bilgi) ile" beynimizin işlevsel ve fiziksel yapısına benzetilerek tasarlandığını söyleyebiliriz.

Şimdi rahmetli babaannemin bir sözünü hatırladım. Bir şeyi yapmayı unuttuğu zaman “akıl defter değil ki” derdi. Çünkü bahçe işleri dahil evimizin bütün işlerinin yapılması ve yönetilmesi sorumluluğu babam da değil ondaydı. Beyni sürekli dolu, yorgun ve meşgul olduğu için doğal olarak bazı şeyleri yapmayı unutuyordu.

Şimdi bizim gençler tuvalete bile bilgisayar ile gidiyor, gençler bilgisayar ile iş yapmıyor, onunla bir arkadaş gibi sanal dünyada geziniyor, eğleniyor ve (boşa) zaman geçiriyor. Baba annemin bilgisayarı olsa tuvalette bile evi yönetebilirdi!

Neden bütün işleri zihniniz ile yapmaya çalışıyorsunuz? Bilişim çağı zihnimize çok benzeyen düşüncesiz (aptal) bir köle üretmiş bizim için! Bilgisayar ile iyi bir dost olarak doya doya arkadaşlık edebilirsiniz! Eğer yeni edindiğiniz bu yabancı arkadaşın konuştuğu dili, yeteneklerini ve zaaflarını (yapabildiği bütün işlemleri ve işlevleri) öğrenebilirseniz, bilgisayar iyi bir dost olarak "çok etkin bir şekilde" size yardımcı olmaya başlar. Bu aptal kutu hem dosyalarınızı yazar, çizer, işler hem de sizin zihninizi yormamak ve meşgul etmemek için dosyalarınız ile birlikte size gerekli olan bütün bilgileri kendi hafızasında saklar.

Ayrıca bu aptal kutu internet dünyasının sınırsız bilgi verme gücünü ve olanağını gözünüzün önüne serer. Bu aptal kutuyu zihninizin kölesi olarak zihniniz ile hiçbir zaman yapamayacağınız işlemler ve işlevler için de kullanabilirsiniz! Üstelik bu aptal kutu aptal insanlar gibi size karşı koymaz, hiç düşüncesi olmadığı gibi hiç egosu da olmadığı için, söylediğiniz bütün işleri hiç inat etmeden ve eleştiri yapmadan tam sizin istediğiniz şekilde çok hızlı ve hatasız olarak yapar. 

Var mı böyle bir başka eş ve dost dünyada! Gençler, bu dostun zararlı alışkanlıklarının farkına varın! Sakın bu aptal kutunun esiri haline gelmeyin!

Yazma konusunda daha detaylı bilgi edinmek için aşağıdaki bağlantıyı tıklayarak “YAZARLIK ŞARAP GİBİDİR YAZDIKÇA OLGUNLAŞIRSINIZ!” başlıklı yayını okuyabilirsiniz... https://necdetkaynak.blogspot.com/2020/10/yazarlik-sarap-gibidir-yazdikca.html

 

Yorumlar

  1. YAZMAK SİZİ DEĞİŞTİRİR!
    İçinizdeki yazara yetki verin!
    Yeni bir değişim yaratma cesaretine sahip olun!
    Hayal kurun, deneyimleyin, gülümseyin, sevinin, kederlenin, dokunun, gerçek ve içten olun, sevin, yazın!
    Daha fazla neşe, özgürlük ve umut isteyenler için yazın!
    İnandığınız bir şeyi yapma cesareti gösterin!
    Yazmak sizi değiştirir!

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

EĞER BİR GÜN BENİM SÖZLERİM BİLİMLE TERS DÜŞERSE BİLİMİ SEÇİN!

Atatürk "EĞER BİR GÜN BENİM SÖZLERİM BİLİMLE TERS DÜŞERSE BİLİMİ SEÇİN." Atamızın bu sözünden dolayı ben "önce Atatürk'e, sonra Buda'ya ve bir de Einstein'e inanıyorum, peygamberlere değil!"   Benim n edenlerimi tam olarak anlamak için lütfen aşağıdaki yazıyı sonuna kadar okuyunuz... BİLİM SÜREKLİ GELİŞİRKEN, DİNLER NEDEN GELİŞEMİYOR?  DİNLER (sürekli gelişerek) ÇAĞIMIZA UYGUN OLSAYDI, DÜNYADA "GERÇEK DİNDAR (İNANAN) " İNSAN SAYISI DAHA FAZLA MI OLURDU! "EVRENDE ALLAH TARAFINDAN YARATILMIŞ OLAN HER ŞEY EVRENİN DOĞAL KURALLARINA UYGUN ŞEKİLDE HAREKET (DÖNGÜ, DÖNÜŞÜM, EVRİM, DEĞİŞİM ve GELİŞİM) HALİNDEDİR." Allah'ın yaşadığımız dünya içinde "yarattığı bütün canlı ve cansız varlıklar da sürekli değişim, dönüşüm ve gelişim" halindedir. Allah'ın yaratığı " insanoğlu" ve insanoğlunun ürettiği  "bilim ve teknoloji de sürekli değişim ve gelişim" halindedir. Siz nasıl inanırsanız inanın, is...

KIRŞEHİR LİSESİ MÜDÜRÜ MUSTAFA SÜTÇÜ HOCAMDAN DERSLER ve ÖNERİLER

Bu fotoğraf, benim okuduğum yıllarda Kırşehir Lisesi müdürlüğü yapan Mustafa Sütçü hocama ait. Grubumuzda yaptığım bir paylaşımda "Türkiye'nin son 20 yılını anlatan bir film senaryosu yazacak olsaydınız, bu filmin adını ne koyardınız?" diye sormuştum. Mustafa hocam da bu filme bir kelimelik ad koymuş.  Ben de hocamın verdiği bu ad için, ona şöyle bir yanıt yazdım. “Sevgili hocam, BETON yanıtı için çok teşekkür ediyorum, saygı ve sevgilerimi iletiyorum...” Sevgili arkadaşlar, gerçekten de bu filmin adını BETON koymak en mantıklısı değil mi? Çünkü BETON, ülkemizde iktidarın son 18 yıldır yaptığı icraatı "sadece tek bir kelime ile açıklayan, en doğru tanımlayan, en uygun ve en güzel" film adıdır. Sevgili arkadaşlar, Mustafa hocamın filme verdiği BETON adından da anlayacağınız gibi, öyle kolayca ve kısa sürede gerçek hoca (bilge) olunamıyor.  Einstein "Bilgelik okul eğitiminin değil, yaşam boyu edinilen deneyimlerin bir ürünüdür" der.  Sizce de g...

ÖZGÜR PLATFORM KURALLARI ve SIKÇA SORULAN SORULAR

A- ÖZGÜR PLATFORM PAYLAŞIM ve YORUM YAPMA KURALLARI DİKKAT! Aşağıdaki kurallara uymayan arkadaşların grup üyeliği sonlandırılıyor! 1- Kibar ve Nazik Ol Samimi bir ortam oluşturmak hepimizin sorumluluğu. Herkese saygılı davranalım. Kibar olduğumuz sürece yapıcı tartışmalar doğaldır. 2- Nefret Söylemlerine veya Zorbalığa İzin Verilmez Herkesin güvende hissettiğinden emin ol. Zorbalığın hiçbir türüne izin verilmez ve ırk, din, kültür, cinsel yönelim, cinsiyet veya kimlik gibi konularda küçük düşürücü yorumlara hoşgörü gösterilmez. 3- Tanıtım veya Spama İzin Verilmez Bu grupta aldığından daha fazlasını ver. Kendi reklamını yapmaya, spama ve alakasız linklere (bağlantı adresi) izin verilmez. 4- Herkesin Gizliliğine Saygı Göster Bu grubun bir parçası olmak, karşılıklı güven gerektirir. Özgün, anlamlı tartışmalar grubu güzelleştirir ama hassas ve mahrem de olabilir. Grupta paylaşılanlar grupta kalmalıdır. 5- Kendinize YARARI olması için, yorumları DAİMA kendiniz düşünerek...