Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

NEŞET ERTAŞ ÖLÜNCE DEĞERİ ANLAŞILAN USTA!

26 Eylül 2012' de kaybettiğimiz Türk Halk Müziği’nin efsane ismi Neşet Ertaş'ı sevgiyle anıyoruz... Bugün Leyla, Acem kızı, Zahide öldü. Gönül Dağı kar boran oldu. KIRŞEHİR halkı hep bir ağızdan türkü çağırdı... "Tatlı dillim güler yüzlüm, Ey Ceylan gözlüm, Göynüm hep seni arıyor, NEREEEEDESSSİNNNN SEN!" (1) Neşet Ertaş'ı büyük usta yapan unutulmaz sözleri: - Darda kaldım diye umutsuz olma, yok iken dünyayı var eden vardır. - Gönül kimi severse, aşk onda güzeldir. - Sevgi dünyasına yaIan girmez, gönülden sevmeyen Hak’ka eremez. - Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor. Halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. - Gölgeye girenin gölgesi olmaz. Adam olan çıkar güneşe, kendi gölgesini yaratır. - Aşk biterse yorulur insan,  ben ne zaman ölürsem Neşet yoruldu desinler. - Bir konser sırasında terleyen büyük usta; seyircilere ''saygısızlık olmasın, Ceketimi...

GERÇEKTE KAÇ YAŞINDASINIZ? İŞLEYEN DEMİR IŞILDAR! ve YAŞLILIK KAÇ YAŞINDA BAŞLAR?

"Yaş almak kaçınılmaz, ama büyümek isteğe bağlı!" A- GERÇEKTE KAÇ YAŞINDASINIZ? ...Erdal ATABEK SOKRATES'i okudunuzsa yaşınız 2500 olmalıdır. GALİLE'yi biliyorsanız 800 yaşındasınız. BEETHOVEN'i seviyorsanız 240 yaşındasınız. Endüstri çağını anlıyorsanız 300 yıl ekleyin. Tarım kültürünü biliyorsanız yaşınıza 10 bin yıl daha katın. Gerçekte kaç yaşındasınız? Nüfus kâğıdına bakarsanız yanılırsınız, gerçekle ilgisi yoktur. Gerçek aklınızın yaşıdır. Gerçek, bilincinizin yaşıdır. Gerçek, duygularınızın yaşıdır. Gerçek, yaşadıklarınızın yaşıdır. Gerçek, anladıklarınızın yaşıdır. Gerçek, yaptıklarınızın yaşıdır. Gerçek yaşınızı merak ediyor musunuz? Yaşadıklarınızdan ne anladığınızı sorun. Yaşamınızı sorgulayın. Sokrates'i yaşam rehberiniz yapın. Gerçek yaşınızı mı soruyorsunuz? Umutlarınıza bakın. Kararlarınıza bakın. Yaşama sevincinize bakın. Neden yaşamak istediğinize bakın. Yapmak istediklerinize bakın. İradenize ...

BİR YAZARIN GÖREVi GERÇEKLERİ YAZMAKTIR!

"BİR YAZARIN GÖREVİ HEPİMİZİN SÖYLEYEBİLECEĞİ ŞEYLERİ SÖYLEMEK DEĞİLDİR, AMA BİZİM SÖYLEYEMEYECEĞİMİZ ŞEYLERİ DE SÖYLEMEKTİR." Sevgili okurlar, sizlerin dünya görüşünüz ve yaşam tarzınız ile "taban tabana zıt" insanların resimlerini ve sözlerini içeren paylaşımları neden yapıyorum? Bu konu hakında hiç düşündünüz mü acaba! • Grubumuza yeni katılan veya yazılarımları yeni okumaya başlayan arkadaşlar, ilk önce yazdığım bazı konuları ve bu konulardaki farklı görüşleri "neden paylaştığımı pek anlamazlar veya saçma bulurlar veya kendi görüşlerine ters olduğu için" yazımı değil de beni eleştiriler. • Daha sonra, arda arda önlerine gelen yazıları okumaya devam ettikçe "hangi konuyu,   ne zaman, neden, nasıl ve kimler için" yazdığımı anlamaya başlarlar! • Aşağıdaki verdiğim nedenler ile "inansam da inanmasam da" peygamberlerin, din ve devlet adamlarının, filozofların (düşünürlerin), mucitlerin, bilim adamlarının, devrimcilerin, lider ve ...

BİLİNÇ DÜZEYİ YÜKSELDİKÇE NELER OLUR?

"HİÇ BİR SORUN SORUNU YARATAN BİLİNÇ DÜZEYİNDE ÇÖZÜLEMEZ veya HİÇ BİR SORUN SORUNU YARATAN DÜŞÜNCE TARZI İLE ÇÖZÜLEMEZ." • Einstein'in söylediği gibi, bütün sorunların kaynağı bizim bilinç düzeyimizle ve düşünce tarzımızla ilgilidir. • Bütün sorunların ana kaynağı bizim öğrenmiş olduğumuz ve/veya bize öğretilen YANLIŞ ve/veya EKSİK olan BİLGİLER ile ilgilidir! • Yaşamakta olduğumuz bütün sorunların nedenleri, sorun yaşadığımız konuda eğitimsiz, bilgisiz ve deneyimsiz olmamız ve/veya farkında olmadan, düşünmeden ve bilgi edinmeden karar vermemizde yatar. (1) BİLİNÇ (bilgi ve deneyim) DÜZEYİNİZ YÜKSELDİKÇE NELER OLUR? • Bilinci henüz senin kadar yükselmemiş olanların konuşmaları sana eski tadı vermemeye BAŞLAR. • Kendin gibi olan insanları arar ve onlarla bir şekilde karşılaşmaya yeni dostluklar oluşturmaya BAŞLARSIN. • Sana söylenen şeyleri olduğu gibi doğru kabul etmek yerine sorgulamaya BAŞLARSIN. • Korkuların AZALIR. • Eskiden zoraki yaptığın şeyleri...

DÜŞÜNÜRLERİN ÜRETTİĞİ BİLGİLER NEDEN ANLAŞILMIYOR?

  "200 kelime ile konuşan (veya düşünen) birisi, 2000 kelime ile konuşan (veya düşünen) birisini anlayamaz!" "Anlamak bilgiden çok daha derindir. Bizi bilen (tanıyan) bir sürü insan vardır, ama bunlardan çok azı bizi anlar.” * Yabancı bir şarkı gibiyim, dinleyenim çok anlayanım az! * Ne anlatırsanız anlatın, anlattıklarınız karşınızdakinin anladığı kadardır! * Ben söylediklerimden sorumluyum, sizin anladıklarınızdan değil! (1) DÜŞÜNÜRLERİN ÜRETTİĞİ BİLGİLER insanoğlunun büyük çoğunluğu tarafından NEDEN ANLAŞILAMIYOR? Einstein, maddenin (atomun) yapısını parçalayarak, fizik kanunlarını alt üst etti ve göründüğü gibi katı olmayan ENERJİ (atom altı parçacıklar=kuantum fiziği) dünyasını bize sundu. (Kuantum fiziği ve felsefesi konusuna daha sonra değineceğiz). Peygamberler ve onlardan önce veya sonra yaşamış olan düşünürler (filozoflar) ve bilge insanlar ise; felsefe ve düşünce yapısındaki kanunları geliştirerek görünenin ardındaki görünmeyeni, DÜŞÜNCE GÜCÜnün...

BİZ OLABİLEN EŞLER MUTLU!

"Evlilik bisiklete binmek gibidir, dengeyi kaybetmemek için sürekli ilerlemeniz gerekir!" Evlilik 2 kişilik bir yolculuktur. Denge ister. Emek ister. Paylaşmak ister. Yollar hep düz olmaz. Virajlarda dikkat, yokuşlarda kuvvet, inişlerde sabır ister. Bir de ara sıra küçük tatlı sürprizlerle yenilenmek, tazelenmek ister. Sevgili Gençler; evlendikten sonra MUTLU YAŞAMAK istiyorsanız, SADECE “Evlilikte BİZ olabilen eşler mutluluğu yakalıyor!” başlığı altında verdiğim önerileri uygulamanız yeterlidir! Bu önerilerin sonunda  “bir evliliğin sürmesi için paranın önemi” konusunda evli kişilerin yorumlarını okuyacaksınız. "Eğer bir ilişki (evlilik, arkadaşlık veya dostluk) sizin daha iyi bir insan olmanızı sağlamıyorsa (sizi geliştirmiyorsa) , o zaman yanlış bir insan ile berabersiniz demektir." TÜRKİYEMİZ'DE BOŞANMALAR BÜYÜK ORANDA GENÇLERİN BAĞIMSIZ AİLE KURAMAMASINDAN KAYNAKLANIYOR. HER İKİ GENCİN ANNE BABA ve DİĞER YAKINLARININ "GENÇLERDEN BEKLENTİLERİ ve...

İMAM BİLDİĞİNİ OKUR!

Beyniniz de bildiğini okur! Sevgili arkadaşlar, bu kelimeler daha önce zihninize doğru olarak kayıt edilmiş olduğu için, sizin de bildiğinizi okumanız çok doğaldır. Ama hiç duymadığınız ve yazılışını bilmediğiniz yabancı kelimeler olsaydı nasıl okuyacaktınız? Türkçe okuma kurallarına uygun olarak aynen yazıldığı gibi okuyacaktınız, yani yabancı kelimeyi yanlış okumuş olacaktınız. Ayrıca beyniniz kelimelerin doğru yazılışını bildiği için, yanlış yazılmış kelimeleri bir daha hatırlamanız da olası değil. Çünkü gereksiz olduğu için ve mantısız bulduğunuz için beyniniz doğru kelimeyi yanlışı ile değiştirerek bilinç alanına kayıt etmedi. (1) Beynimiz yeni edindiğimiz bilgilerin DOĞRU, YANLIŞ veya EKSİK olmasını bakmaz. Eğer bu konuda ÖNCEDEN BİLİNÇ ALANIMIZA KAYIT EDİLMİŞ BİLGİLER varsa, BEYNİMİZ OTOMATİK OLARAK ESKİ BİLGİLERİ KORUR ve yenisi ile değiştirmez. Bu nedenle YANLIŞ öğrenilmiş bir ALIŞKANLIĞI ve/veya GÖRÜŞLERİ değiştirmek çok zordur. Çünkü "her hangi bir konuda duyarak, okuy...