"200 kelime ile konuşan (veya düşünen) birisi, 2000 kelime ile konuşan (veya düşünen) birisini anlayamaz!"
"Anlamak
bilgiden çok daha derindir. Bizi bilen (tanıyan) bir sürü insan vardır, ama
bunlardan çok azı bizi anlar.”
* Yabancı
bir şarkı gibiyim, dinleyenim çok anlayanım az!
*
Ne anlatırsanız anlatın, anlattıklarınız karşınızdakinin anladığı kadardır!
*
Ben söylediklerimden sorumluyum, sizin anladıklarınızdan değil!
(1) DÜŞÜNÜRLERİN ÜRETTİĞİ BİLGİLER insanoğlunun büyük çoğunluğu tarafından NEDEN ANLAŞILAMIYOR?
Einstein,
maddenin (atomun) yapısını parçalayarak, fizik kanunlarını alt üst etti ve
göründüğü gibi katı olmayan ENERJİ (atom altı parçacıklar=kuantum fiziği)
dünyasını bize sundu. (Kuantum fiziği ve felsefesi konusuna daha sonra
değineceğiz).
Peygamberler
ve onlardan önce veya sonra yaşamış olan düşünürler (filozoflar) ve bilge
insanlar ise; felsefe ve düşünce yapısındaki kanunları geliştirerek görünenin
ardındaki görünmeyeni, DÜŞÜNCE GÜCÜnün sırrını bize sundular.
Her
nedense, peygamberler, düşünürler ve bilgeler, insanoğluna yarar sağlayacak
düşünceleri ve fikirleri herkesin anlayabileceği AÇIK bir dille anlatmadılar
veya anlatamadılar!
Belki
de onların ürettiği bu bilgiler, insanoğlunun büyük çoğunluğu tarafından hiç
anlaşılamadı ve anlaşılmayacak da!
Eski
çağlarda insanoğlunun iletişim için semboller kullanması, dillerin çok gelişmiş
olmaması, az kelime içermesi ve bir kelimenin birden fazla anlamı olması gibi nedenler ile; peygamberler, din adamları
(ilahiyatçılar=teologlar), bilge insanlar, düşünürler (filozoflar) ve bilim
adamları (mucitler) düşüncelerini, fikirlerini ve görüşlerini açık ve net bir
şekilde anlatamamış olabilir.
Ayrıca
özlü ve anlamlı sözler gibi, gelenek, görenek, töre ve dinsel kurallar (dini
kitaplar) da yoruma açıktır; yorumlayanın bakış açısına göre anlamı ve özü
değişebilmektedir, aynı bugün kullandığımız yasalar ve kanunlar gibi...
Yukarıda
verdiğim nedenlerle, peygamberlerin ve bilgelerin özlü ve anlamlı sözleri,
gelenek, görenek, töre ve dinsel kurallar, kısacası o çağlara uygun olarak
geliştirilen bütün ÖĞRETİLER; insanoğlu tarafından EZBERE (anlamı, mantığı,
faydaları ve zararları anlaşılmadan) uygulanmaya başladı veya ödül ceza
(cennet cehennem) yöntemi ile, yani ALLAH KORKUSU ile uygulatılmaya çalışıldı!
Yararlı
olduğuna inandığımız ÖĞRETİLERİ (bilgileri) uygulamak için; öteki dünyada
verileceğine inandığımız ödül veya cezaya (cennete veya cehenneme) gerek var
mıdır?
O
zaman, kendimize ve/veya yakınlarımıza yarar sağlayacak bilgileri hemen
uygulamaya (bilinç boyutuna) dönüştürmemiz gerekiyor. Nasıl mı?
*
Her şeye farklı gözle ve çok yönlü bakış açısı ile bakarak!
*
Özgürce ve farklı düşünerek!
*
İçsel yolculuk yaparak; kendi yeteneklerimizi ve zayıflıklarımızı belirleyerek!
*
Yaşadığımız problemleri çözerek ve çıkabilecek (olası) problemler için önlem
alarak!
*
Yeni projeler üreterek ve uygulayarak!
*
Projeler ve problemler için önem sırasını, kendimiz ve yakınlarımız için
öncelik sırasını doğru belirleyerek!
(2) BÜTÜN
DİNLER ve KUTSAL KİTAPLAR yazıldığı zamana göre MÜKEMMELDİR! Nedenini öğrenmek
için aşaıdaki bağlantıyı tıklayınız... https://ddy-necdetkaynak.blogspot.com/2013/09/yasamin-anlami-hareket-ve-dusunme.html
YORUMLAR
Tulay
Sahir “Bazan insan Anlar da anlatamaz bu sizi anlamadigindan degildir. Sevgiler
selamlar.”
Nadide
Cırka “Çok güzel anlıyoruz, sağlıklı gunler diliyorum sevgiler”
Behice
Özdemir “Her insanin hayata bakışı,anlama ve algı yeteneği içinde bulunduğu
toplum ve o insanın ihtiyacına,yaşantısına göredir.”
Ahmet
Dulkadiroglu “Anlamak için dinlemek gerek.Yabancı bir şarkı gibi değil Türkü
olmak daha yeğdir.Türküm diyen türkü söyler.Anadolu,Türkü ile doludur.Hele
Neşet Ertaş türküleri.Ben türkünün hasını tanırım diyen şair gibi.Bu benim
görüşümdür.”
Gönül
İlköz Onan “Herkesin çevresinde onu tanıyan pek çok kişi vardır. Ancak iyi
gününde kötü günündé yanında olacak onu anlayacak çok az kişi vardır.”
Hasan
Ertan “Anlamak bir şeyi sormak öğrenmek, dinlemek ve onu anlamak günümüzde
insanlar anlamaktan çok uzak Buda bize çocukluğumuzda bize baskı kurarak
öğretmeye çalıştıkları yanlış olaylardan ortaya çıkıyor.Ve anlamadığımız
şeyleri anlamış gibi yaparız. Fakat okumak başka şey anlatmak başka şey onu
anlamak başka şey bir insanin bir olayı anlaması için mutlaka araştırması
inçelemesi eleştirmesi gerek okuduğun bir şeyi iyi dinlemişsen ve doğru olarak
biliyorsan o zaman anlamaya gerek yok. Günümüzde insanlar bir birlerine bazı
konularda çok söylerler ben seni iyi anlıyorum fakat hiç anlamadığına eminim
çünkü bir insani anlamak için iyi dinlemek araştırma yapmak onun hakında
bilinmesi gereken her şeyi bilmek işte onu o zaman anlamak olur. Fakat insanlar
çocukluktan gelen ve büyüdüğü zaman aynen devam eden o anlama kavramı çok basit
bir kavram olarak hiç bir araştırma ve inceleme ve bilgi sahibi olmadan ben
seni anladım. Demek o insanin anladığı anlamına gelmez. Sadece boş konuşmuş
olur. Bizde böyle insanlar çok. Öğrenmiş olduğu bir kaç kelime ile hava
atanlar. Hiç bir şey anlamazlar.Bir şeyi doğru olarak araştırmadan okumadan
tartışmadan, sorgulamadan bilgi sahibi olunmaz.Bilgi sahibi olmak için başta
anlaman gerek.”
Fatma
Taftaf “Anlamak için bilgi seviyemiz ve ne söylenildiğini iyi dinlememiz
gerekiyor.Söylenileni anlamamız edindiğimiz bilgi kadardır.”
Gençay
Yeşilyurt “Bilgi sahibi olmadan birşeyi anlamamız çok zordur, çünkü sen ne
kadar anlatırsan anlat, onun anlayacağı kadardan fazlasını anlatamazsın.”
Aysel
Ergul “Anlatılanları anlayabilmek, algılamak kişınin toplum içindeki bilgisi
görgüsü yaşantısı ile ilgilidir.”
Sevil
Sarigül “Bazılarına en detaylı şekilde anlatsakta kendi anlamak istediği gibi
anlarlar yada işlerine geldiği gibi anlarlar,bunun yanısıra eğitim kültür
düzeyi anlama kapasiteside önem teşkil eder.”
Ramazan
Köken “Arkadaşlar çok güzel yorumlar yapmış, sağolsunlar bana yazacak bir şey
bırakmamışlar. Yorum yazan tüm arkadaşlara teşekkürler. selamlar.”
Nurdan
Sayan “İnsan ruhunu anlayabilmek belli bir olgunluğa gelerek gerçekleşir. Bunun
için sadece bilgi sahibi olmak yeterli değildir. Ruh güzelliği, duyguların
yönetimi ve empati yapabilmek en önemli unsurlardır.”

Yorumlar
Yorum Gönder