Bu fotoğraf, benim okuduğum yıllarda Kırşehir Lisesi müdürlüğü yapan Mustafa Sütçü hocama ait.
Grubumuzda yaptığım bir paylaşımda "Türkiye'nin son 20 yılını anlatan bir film senaryosu yazacak olsaydınız, bu filmin adını ne koyardınız?" diye sormuştum. Mustafa hocam da bu filme bir kelimelik ad koymuş. Ben de hocamın verdiği bu ad için, ona şöyle bir yanıt yazdım.
“Sevgili
hocam, BETON yanıtı için çok teşekkür ediyorum, saygı ve sevgilerimi
iletiyorum...”
Sevgili
arkadaşlar, gerçekten de bu filmin adını BETON koymak en mantıklısı değil mi? Çünkü
BETON, ülkemizde iktidarın son 18 yıldır yaptığı icraatı "sadece tek bir
kelime ile açıklayan, en doğru tanımlayan, en uygun ve en güzel" film
adıdır.
Sevgili arkadaşlar, Mustafa hocamın filme verdiği BETON adından da anlayacağınız gibi, öyle kolayca ve kısa sürede gerçek hoca (bilge) olunamıyor. Einstein "Bilgelik okul eğitiminin değil, yaşam boyu edinilen deneyimlerin bir ürünüdür" der. Sizce de gerçekten öyle değil mi arkadaşlar!
Mustafa hocamın Kırşehir Lisesi müdürlüğü yaptığı yıllarda, ben ve benim gibi bir çok arkadaşın ülkenin en iyi üniversitelerinin en iyi bölümlerini kazanması kesin olarak tesadüf değildir. Üstelik benim liseyi okuduğum dönemlerde, çok yoğun sağ sol olayları vardı. O karışık ve can güvenliği olmayan yıllarda bile, Kırşehir Lisesi öğrencilerin üstün başarısı göstermesi, kesin olarak "eğitim ve öğretim kalitesinden hiç taviz vermeyen, disiplinli ve çok deneyimli bir müdürümüz bulunmasının" ürünüdür. Kendim ve bütün lise arkadaşlarım adına, “sevgili hocama tekrar çok teşekkür ediyorum, saygı ve sevgilerimi iletiyorum.”
Ardından Mustafa hocam bana şöyle yanıt verdi: "Necdet senin bugün gelmiş olduğun üstün seviyenin ve kültürün yanında bizim yaptıklarımız çok küçük bir katkıdır, iltifatların için çok teşekkür ediyorum ve harika aforizmalarına bayılıyorum çok sayıda tanıdığımı senin sayfana yönlendiriyorum... Harika bir öğrencimdin harika bir arkadaşım oldun. Sevgiler sana..."
"OKUYORUM AMA UNUTUYORUM" diyen Kırşehir Lisesi öğrencilerine, Mustafa Sütçü hocamdan bilgece bir ders!
“Kitap
okuyorum ama karakterleri ve içeriği sürekli unutuyorum” diyen kişiler mutlaka
okumalı!
Kırşehir
Lisesinde öğrenci iken Mustafa hocama “bir kitap okudum ama zihnimde kitaptan
hiçbir şey kalmadı” demiştim.
Hocam
bana bir elma uzattı ve dedi ki: “Bunu ağzında uzun uzun çiğneyerek ye.”
Yedikten
sonra sordu: ”Şimdi sen büyüdün mü?"
"Hayır"
dedim.
Dedi
ki: “Büyümedin, ama elmayı yerken tad aldın ve elma vücuduna dağıldı, et oldu,
kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu…”
Hocamın
sözlerini biraz düşünce, sanki zihnime bir jeton düştü!
Anladım
ki, okuduğum kitap da öyle dağılıyor...
Bir
kısmı kelime dağarcığımı zenginleştiriyor.
Bir
kısmı bilgi ve irfanımı artırıyor.
Bir
kısmı ahlakımı güzelleştiriyor ve insanlığımı geliştiriyor.
Bir
kısmı yazı ve konuşma üslubuma incelik katıyor.
Bir
kısmı hayata farklı ve daha geniş açıdan bakmamı sağlıyor.
Bir
kısmı içimdeki sevgiyi ve merhameti arttırıyor.
Bir
kısmı özgüvenimi arttırıyor, düşünmemi, sorgulamamı tetikliyor ve olaylar
karşısında nasıl davranman gerektiğini öğretiyor.
Hocamla
konuşmadan önce "ben bunların farkında olmasam da, kitap okumak bir şeye
yaramaz" desem de, kitap okumak çok şeye yarar!"
Sevgili
arkadaşlar, o kadar çok şeye yarar ki, bakın "nelere yaradığını"
yukarıda saymakla (yazmakla) bitiremedim.
“İyi
arkadaşlar, iyi kitaplar, bir de vicdan ve huzur: İşte ideal hayat.”
Mustafa
hocamın yukarıda yazdığım anı için bana verdiği yanıtlar:
"Sonuçta
bugünkü Necdet ortaya çıktı.
O
kitapları okumasan bu yazdıklarını yazabilir miydin Necdet?
O
mahiler ki derya içindedirler deryayı bilmezler...
Okudukların
seni bir derya yapmış ve sen o deryanın farkındasın çünkü balık değilsin. Sevgiler
Necdet...”
“Dün İstanbul Yabancı Diller Yüksek Okulu'ndan bir öğrencimle bir saate yakın telefon sohbetimizde de yazdıklarına benzer şeyler konuşmuştuk... Güzel bir rastlantı oldu."
"Ah bu okul bu bina... Müdür odası KIRŞEHİR LİSESİ yazısının tam altındaydı... Çok güzel ve işlevsel bir okul binasıydı, yazık oldu!!!"
ÖZGÜR PLATFORM ARŞİVİ
Arkadaşlar önceki gün Mustafa Sütçü HOCAM grubumuz için çok güzel ve önemli bir öneride bulundu.
Grubumuzun
internet ortamında bir arşivi olacak. Bu arşivde yeteri kadar paylaşım ve yorum
biriktikten sonra gruba ait bir kitap haline getireceğiz.
Sizlerden en çok beğeni alan ve yorum yapılan paylaşımlar bu kitapta yer alacak. Bu paylaşımın altında ise sizin isimleriniz ile birlikte yaptığınız yorumlar yer alacak.
Şimdilik Mustafa hocamın kitap önerisini ve benim ona yanıtımı ön bilgi olarak
okuyabilirsiniz.
•
Mustafa Sütçü hocam "Beğendiğin ve özgün yorumları kitaplaştırmayı
düşünüyor musun sevgili Necdet?"
•
Ben "Sevgili Hocam, kitap oluşturma öneriniz hiç aklıma gelmemişti, ama
grubumuz için çok güzel ve yararlı bir kitap olur.
Önerdiğiniz
kitap projesi ayrıca gruptaki arkadaşların daha fazla yorum yapması açısından
motivasyon kaynağı olur.
Bu
kitap aynı zamanda, grup üyelerinin anılarını tazelemek için bakacağı
"grup hatıra defteri" gibi olur.
Hocam
bu fikrinizi uygulamaya dönüştüreceğim. Yarından itibaren önemli paylaşımları
ve yorumları kayıt altına alacağım.
Oluşturacağım
bu arşivi zaman zaman grupta da paylaşabilirim. En sonunda da sizin önerdiğiniz
gibi bir kitap haline getirebiliriz.
Öneri için çok teşekkür ediyorum hocam, saygı ve selamlarımı iletiyorum..."
• Mustafa Sütçü hocam "Necdet o takdirde yorumlarda çoğalır ve kalite de artar... Kolaylıklar dilerim..."
YORUMLAR
Fatma
Taftaf "Mustafa Sütçü Hocam ‘a ve size teşekkür ederim.Öneri ve
emekleriniz için"
Nadide
Cırka "Teşekkürler sağolun iyi günler sevgiler. SUPER... "
Nuri
Çetin "Ben İlkokulu 1970'li yıllarda doğup büyüdüğüm Kırşehir ili,
Çiçekdağı ilçesinine bağlı bir köyde bitirdim.Şu anda hayatta olmayan bir birinden
çok değerli iki öğretmenimiz vardı.Bu iki öğretmenimizden birisi Kırşehir
Merkez'den diğeri ise aynı ilin Akpınar ilçesine bağlı bir köyündendi.O yıllarda her ikisinde bekar olup;Okulun
lojmanında ikamet etmekteydiler.Lojmanda bolca kitapları vardı, bizlere ders
çalışma dışında ısrarla kitap okumamızı önerirlerdi.Bir gün onların kavga
edercesine tartıştıklarına tanık olmuştum! Niye bu şekilde
tarşıtıklarına ise bir türlü anlam verememiştim, sonra öğrendiğim
kadarıyla o yılların siyasi ortamında,
Çok sevgili öğretmenlerimizden birisinin siyasi görüşü MHP/ Ülkücü ,diğeri ise Sol/
Devrimciymiş.Mümkün mertebe kendi aralarında meydana gelen tartışmaları bizlere
yansıtmamaya özel özen gösterirlerdi.Her ikisinde son derece idealist
olup;Kuşkusuz tek amaçlarının bizlerin
iyi bir eğitim ve öğrenimle yetişebilmemizi sağlamaktı.Ben kişisel olarak birazcık okuma alışkanlığı edinmiş ve bunu
hâlâ devam ettirebiliyorsam eğer, bunda en çok pay sahibi bu sevgili
öğretmenlerimindir.Her ikisinide saygı,sevgi ve özlemle anıyorum."
Mustafa
Sütçü "Sevgili Necdet düzenlemiş olduğun bu yazıyı okudum, çok güzel
olmuş. Düşündüğün kitaba çok uygun bir açıklama olmuş...Teşekkür ederim,
kolaylıklar dilerim..."
Ayşe
Ergül "Size ve Mustafa Hocamın önerilerine, emeklerinize teşekkür
ederim."
Vesile
Baladın "Teşekkürler."
Gülsen
Akan "Mustafa sütçü hocama ve size teşekkür ederim emeğinize sağlık"
Hasan
Ertan "Mustafa hocama ve size teşekkür ederim. Bir hoca ve öğrencisi çok
güzel şeyler başarmışlar.Ne mutlu sizin gibi yüreği insan sevgisiyle dolu olan
insanlara."



Tşkler Necdet bey.Tskler Mustafa Sütçü hocam.
YanıtlaSilTeşekkür ederim sevgili öğretmenim Mustafa Sütçü ve Necdet bey saygıyla
YanıtlaSil