"Melekler ne yerler ne içerler?"
Yanıtların sorduğumuz soruların içinde (gizli) olduğunu biliyor musunuz?
•
Eğer soru sormayı biliyorsanız, yanıtları da zaten biliyorsunuzdur!
•
Asıl hatamız hiç soru sormamak, hiçbir şeyi sorgulamamak, anlatılan, yazılan ve
öğretilen bilgileri sorgulamadan, düşünmeden, mantık süzgecinden geçirmeden
kabul etmek ve/veya soru sorarak cevabını başkalarından beklemektir.
•
Başkalarının verdiği yanıtların doğru, gerekli, önemli ve olumlu olduğunu
nereden ve nasıl bileceksiniz ki? Yine kendi düşüncenize, mantığınıza ve
bilincinize danışmak zorundasınız!
•
Doya Doya Yaşamak kitabını yazarken benim uyguladığım gibi, önce (1) 5N1K
sorularını kendi kendinize soracaksınız, sonra (2) düşünerek, araştırarak ve
başkalarına sorarak kendinize sorduğunuz bu soruların yanıtlarını bulacaksınız,
son olarak ise (3) bilincinizi (aklınızı) kullanarak kendinize göre en
mantıklı, en doğru, en gerekli, en önemli yanıtı seçecek ve zihniniz ile
özümseyerek uygulamaya geçeceksiniz.
•
Uygulamaya başladığınızda zihniniz bunu yeni bir bilinç boyutu olarak
hafızasına otomatik olarak ve bir daha unutmamak üzere (kalıcı olarak) kayıt
edecektir.
•
Şimdi düşünün bakalım, insan hiç bilmediği bir konuda soru sorabilir mi? Hiçbir
şey bilmese idi kendi kendine soru sorarak bir şeyler öğrenebilir miydi?
•
En azından gözlem yapmayı bilmesi ve soru sorma bilincine sahip olması
gerekirdi?
•
Soru sorabilmek için en azından kulaktan dolma bir şeyler bilmemiz gerekir.
•
Öğretmenler kendi alanlarındaki konuları çok iyi biliyorlar, bu nedenle o
konularda bir yığın sınav sorusu hazırlayabiliyorlar.
•
Yani önce yanıtlar var, sonra sorular sorulabiliyor!
•
Önce çözümler var sonra problemler ve sorunlar oluşuyor.
•
Önce gündüz (aydınlık) var sonra gece (karanlık) oluyor, önce yaşam var sonra
ölüm.
•
Başarı olduğu için başarısızlık, mutluluk olduğu için mutsuzluk, sevinç olduğu
için hüzün var!
•
Yani her sorunun bir yanıtı, her problemin bir çözümü, her gecenin bir sabahı,
her ölümün bir yaşamı var.
•
Bunlar birbirine zıt değil bir birini tamamlayan (bütünleyen) kelimeler,
bunlardan biri olmazsa diğeri de olmaz.
•
Doya Doya Yaşamak yaşamı, aydınlığı, başarıyı, mutluluğu ve sevinci
kaybetmeden, ama ölümün, karanlığın, başarısızlığın, mutsuzluğun ve hüznün ne
olduğunu bilerek (farkında olarak) yaşamaktır.
•
Doya Doya Yaşamak , soru sormadan yanıtı, problem ve sorun yaşamadan çözümü
(önlem almayı) bilmektir.
•
Doya Doya Yaşamak iç ve dış dünyamızdaki olumlu, önemli, gerekli ve yararlı
bütün güzellikleri kaybetmeden, olumsuz, önemsiz, gereksiz ve zararlı bütün
çirkinliklerinin farkında olarak yaşamaktır...devamını okumak için aşağıdaki
bağlantıyı tıklayınız... http://ddy-necdetkaynak.blogspot.com/2013/11/doya-doya-yasamak-kisilik-yonetimi-ile.html
YORUMLAR
Fatma
Taftaf “Evet sorunun yanıtı sorunun içinde.Yani melekler yemek yemez ve su
içmezler.Resideki de ney.Bir üflemeli çalgı.”
Aynur
Tetik “Neden ,niçin ,nasıl sorularını sormadan olayları anlamak mümkün
değildir.İster toplumsal ,ister doğa olayı olsun,sorularınıza cevap
bulduğunuzda gerçeği öğrendiğiniz gibi analiz yapma,yorumlama yeteneğinize gelişecektir.”
Vesile
Baladın “Sorunuzun yanıtını zaten vermişsiniz. Üflemeli müzik aleti NEY.”
Gönül
İlköz Onan “Soruların yanıtları belli. Melekler hiç bir şey yiyip içmezler.
Resimdeki bence de ney.”
Necdet
Ovacıllı “Vallahami”
Ayfer
Mehmet Gerenli “Evet bir Ney. Üflemeli bir müzik aleti. Huzur veren bir sesi
var.Egitim almadan kullanılmaz.Egitimi ve kullanımı için sabretmek ve çok
istekli olmak gerekiyor.”
Ramazan
Köken “Ney olabilir, dar bir kaptan çorba içme pipeti olabilir, yürüme sorunu
olan bir yaşlı için tasarlanmış asa olabilir...”
Talat
Sarıkaya “Evet ney”
Fahriye
Gür “Evet ney”
Adem
Çalı “Neyzenlerin ve bil hassa Neyzen Tevfik 'in çaldığı müzik aleti. Yanık bir
sesi var. Bizim hocalarımız pek müzik sevmezler ama neyin sesine bayılırlar.
Ramazanlar da ve tasavvuf müziğinde neyden vaz gecemezler.”
Serap
Altay “Ney ama neyleyim ki bir türlü üfleyemedim.”
Gülsen
Akan “Ney de ne yer ne içer”
Tahsin
Çakır “MELEKLER NE YERLER NE DE İÇERLER. O ÇALĞIDA NEY MİŞ BE ABİ.”

Yorumlar
Yorum Gönder