Ana içeriğe atla

İNANMAK DÜŞÜNMEKTEN KOLAY!

"İnanmak düşünmekten kolay, bu yüzden düşünenden çok inanan var."

DÜŞÜNCE SINIRSIZ BİR GÜÇTÜR!

"Kontrol edilemeyen (yönetilemeyen) güç güç değildir!”

"Ne mükemmel şeydir ki dev gibi bir güce sahip olmak, ne zalimce şeydir ki onu bir dev gibi (canavarca) kullanmak."   

• Zihnimiz kendisini oluşturan YETENEK ve BİLİNÇ boyutlarını kullanarak düşünce üretebilmektedir. (IQ = ZİHİNSEL ZEKA = YETENEK + BİLİNÇ ve BİLİNÇ = BİLGİ + DENEYİM)

• Zihnimizin her hangi bir konuda düşünce üretebilmesi için, o konuda bilinçli (bilgili ve deneyimli) olması ve belirli bir süre (zaman) boyunca o konuya odaklanması gerekir.

• Zihnimizin düşünce üretebilmek için zamana gereksinimi vardır, yani doğru şeyler düşünerek ve doğru kararlar vererek eyleme (davranışa) geçebilmek için zamana gereksinim duyarız...

DUYGU ise ENERJİDİR!

"Duygular dörtnala koşan atlar gibidir; bu atları sadece düşünce gücünü kullanarak dizginleyebiliriz."

• Duygu enerji olduğu için beynimiz her hangi bir duyguyu hisseder hissetmez harekete (eyleme) geçmektedir.

• Düşünce ise güç olduğu için harekete (eyleme) geçmek için zamana gereksinim duymaktayız. (GÜÇ x ZAMAN = ENERJİ veya DÜŞÜNCE x ZAMAN = EYLEM)

DÜŞÜNCE ve DUYGU konusunda ayrıntılı bilgi edinmek için aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız... http://ddy-necdetkaynak.blogspot.com/2013/11/doya-doya-yasamak-dusunceler-ve-dusunce.html

İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU DÜŞÜNCE GÜCÜNÜ ÇOK AZ KULLANIR!

Tanrı evreni yaratırken doğadaki diğer canlılardan farklı olarak insanlara gelişmiş bir beyin verdi. Tanrı belki de kendi beyin özelliklerinin birçoğunu insanoğlunda uyguladı ve kendi gibi düşünen, tasarlayan, üreten ve yarattığı dünyayı, doğayı ve düzeni bozmayan, aksine gelişimini sağlayan varlıklar olmamızı istedi.

İnsanoğlu gelişmiş beynini kullanarak bilgisayar gibi ileri teknolojileri tasarlayarak üretebildi. Fakat insanoğlunun yarattığı bilgisayar düşünme kapasitesine sahip değil, sadece insanların onu programladığı şekilde çalışabiliyor.

Hâlbuki tanrının yarattığı insan özgürce düşünebiliyor ve başka birileri tarafından kontrol ve kumanda edilmiyor, istediklerini yapabiliyor, istemediklerini yapmıyor!

Tanrı insanoğlunu bir robot veya bilgisayar gibi yaratmadı, aksine insanların yaratıcı olmalarını istediği için, insanlara gelişmiş bir beyin verdi.

Tanrı yarattığı dünyayı, doğayı ve çevreyi bozmadan, insanlığın ve doğadaki diğer canlıların yararına çalışması ve insanoğlunun daha kaliteli bir yaşam sürebilmesi için, ona yaratıcı özellikleri olan bir beyin verdi.

Fakat yaradılışından itibaren, bazı insanlar kendi çıkarları için diğer insanların beynini kontrol etmeye çalışıyor. Nasıl?

Beynini doğru veya yanlış yönde kullanma özelliklerine göre insanları sınıflandırabiliriz... devamını okumak için aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız.

http://obg-necdetkaynak.blogspot.com/2013/08/insanlarin-cogunlugu-dusunce-gucunu-cok.html

YORUMLAR

Gülsen Akan “Düşünce gücümü az kullanıyorum zamanım yok”

Hasan Kaya “Düşünce gücünü kullanabilmesi için bilgi birikimi gerekir, bilgi birikimi için okuyup araştırması gerekir, okuyup araştırdıklarını beyninde sentezlemesi gerekir, yani yaratıcı düşünme seviyesine ulaşır, bu da beynini kullandığı anlamına gelir. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamıyacağı bilincine varır. Bu aşamadan sonrada düşünce gücünü kullanmaya başlar. Özellikle doğmatik öğretiyle eğitilen insanlar; Tanrı böyle demiştir, böyle buyurmuştur mutlak doğru budur deyip kabulleniyor, hiçbir şeyi sorgulayıp eleştirmiyor. Durum böyle olunca da düşünce gücünü kullanamıyor. Toplumumuzun büyük çoğunluğu bu durumda, üzücü ama gerçek.”

Serap Altay “İnsanların düşünmesi gereken o kadar çok şey varki, artık otomatiğe bağlamışlar. Düşünce gücünü kullanabilmek için, aklen, ruhen ve bedenen sağlıklı olmak gerekir. İnsanların çoğunda bunlardan biri veya hepsi yok.”

Fatma Taftaf “Düşünce gücünü kullanabilmesi için o bilgi seviyesinde olması gerekir.Sorunlarını bilir ve nedenlerini sorgular ve çözüm üretme yoluna gider.Ama kendini yormadan yardım alan hazıra konan çok.Bu da eğitim seviyemizle ilgili.Ayrıca akıllı telefonlar da en büyük yardımcıları oluyor.Basit bir işlemde bile düşünmüyor. Kendini yormuyor.”

Ahmet Dulkadiroglu “Oysa asırlar önce ,"Düşüyorum,o halde varım ." Demişti ünlü düşünür.Kitabımız çok yerinde, " Düşünmez mısınız,akletmez misiniz" ayetleriyle uyarıda bulunur.Günlük hayatta, "Hele bir düşün,düşüncesiz adam,düşündüm de..." gibi tabirler vardır.”

Sedat Yolga “Düşünce gücünü kullanabilmek için bilgili olmak gerekir söylemlerine katılmıyorum, herkes kendi seviyesinde kullanabilir, Toplumumuzda düşünme gücünü kullanmanın önündeki en büyük engel; Kaderci düşünce veya yaşam tarzıdır, bundan kurtulabilirsek,mutlu ve kalkınmış bir ülke oluruz”

Mahmut Eroğlu “Dusunce gucu kisiden kisiye degisir kimisi cok gezmis tecrube sahibi olmus kimisi cok okumus bilgili Herkesin bir olmadigi olamayacagi gercek”

Behice Özdemir "Düşünce gücümü çok kullanmak zorunda kalıyorum aksi takdirde hayatla başedebilmem imkansız! Birçok insanın da düşünce gücünü boş kullandığını görüyorum ne yazıkki insanlar artık kendi işleri yerine o çok değerli olan parayla bile satınalma imkânızım olmayan zamanı yaşayarak harcamak yerine başkalarının özelini araştırmakla geçiriyor."

Özdemir Şaziye Yönlü "Niye düşünüp kafayı yorsun,en kolayı boş lafa inanmak,başkaları onun yerine düşünüyor. Fikri olmayanın,inancında bu kadar." 

Aynur Tetik "Öncelikle pozitif bilimlerin temeli olan neden,niçin,nasıl sorularını gündelik yaşama da uygularsak düşünce gücümüz gelisır,problemlerimizi daha kolay çözeriz.Ama objektif olursak."

Mahmut Eroğlu "Bu millet ne cektiyse suru pisikolojisinden cekmistir Halbuki kitaimiz kuranda cokca uyari yapiliyor akletmezmisiniz dusunmezmisiniz diye  0kuyup bilgi sahibi olmak yerine kolayciliga kacip insanlarin kilik ve kiyafetine bakip hele birde sakalli cupbbeli ve kafada takke varsa tamam."

Bekir Sülükçü "Çok doğru bir tesbit!" 


 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EĞER BİR GÜN BENİM SÖZLERİM BİLİMLE TERS DÜŞERSE BİLİMİ SEÇİN!

Atatürk "EĞER BİR GÜN BENİM SÖZLERİM BİLİMLE TERS DÜŞERSE BİLİMİ SEÇİN." Atamızın bu sözünden dolayı ben "önce Atatürk'e, sonra Buda'ya ve bir de Einstein'e inanıyorum, peygamberlere değil!"   Benim n edenlerimi tam olarak anlamak için lütfen aşağıdaki yazıyı sonuna kadar okuyunuz... BİLİM SÜREKLİ GELİŞİRKEN, DİNLER NEDEN GELİŞEMİYOR?  DİNLER (sürekli gelişerek) ÇAĞIMIZA UYGUN OLSAYDI, DÜNYADA "GERÇEK DİNDAR (İNANAN) " İNSAN SAYISI DAHA FAZLA MI OLURDU! "EVRENDE ALLAH TARAFINDAN YARATILMIŞ OLAN HER ŞEY EVRENİN DOĞAL KURALLARINA UYGUN ŞEKİLDE HAREKET (DÖNGÜ, DÖNÜŞÜM, EVRİM, DEĞİŞİM ve GELİŞİM) HALİNDEDİR." Allah'ın yaşadığımız dünya içinde "yarattığı bütün canlı ve cansız varlıklar da sürekli değişim, dönüşüm ve gelişim" halindedir. Allah'ın yaratığı " insanoğlu" ve insanoğlunun ürettiği  "bilim ve teknoloji de sürekli değişim ve gelişim" halindedir. Siz nasıl inanırsanız inanın, is...

KIRŞEHİR LİSESİ MÜDÜRÜ MUSTAFA SÜTÇÜ HOCAMDAN DERSLER ve ÖNERİLER

Bu fotoğraf, benim okuduğum yıllarda Kırşehir Lisesi müdürlüğü yapan Mustafa Sütçü hocama ait. Grubumuzda yaptığım bir paylaşımda "Türkiye'nin son 20 yılını anlatan bir film senaryosu yazacak olsaydınız, bu filmin adını ne koyardınız?" diye sormuştum. Mustafa hocam da bu filme bir kelimelik ad koymuş.  Ben de hocamın verdiği bu ad için, ona şöyle bir yanıt yazdım. “Sevgili hocam, BETON yanıtı için çok teşekkür ediyorum, saygı ve sevgilerimi iletiyorum...” Sevgili arkadaşlar, gerçekten de bu filmin adını BETON koymak en mantıklısı değil mi? Çünkü BETON, ülkemizde iktidarın son 18 yıldır yaptığı icraatı "sadece tek bir kelime ile açıklayan, en doğru tanımlayan, en uygun ve en güzel" film adıdır. Sevgili arkadaşlar, Mustafa hocamın filme verdiği BETON adından da anlayacağınız gibi, öyle kolayca ve kısa sürede gerçek hoca (bilge) olunamıyor.  Einstein "Bilgelik okul eğitiminin değil, yaşam boyu edinilen deneyimlerin bir ürünüdür" der.  Sizce de g...

ÖZGÜR PLATFORM KURALLARI ve SIKÇA SORULAN SORULAR

A- ÖZGÜR PLATFORM PAYLAŞIM ve YORUM YAPMA KURALLARI DİKKAT! Aşağıdaki kurallara uymayan arkadaşların grup üyeliği sonlandırılıyor! 1- Kibar ve Nazik Ol Samimi bir ortam oluşturmak hepimizin sorumluluğu. Herkese saygılı davranalım. Kibar olduğumuz sürece yapıcı tartışmalar doğaldır. 2- Nefret Söylemlerine veya Zorbalığa İzin Verilmez Herkesin güvende hissettiğinden emin ol. Zorbalığın hiçbir türüne izin verilmez ve ırk, din, kültür, cinsel yönelim, cinsiyet veya kimlik gibi konularda küçük düşürücü yorumlara hoşgörü gösterilmez. 3- Tanıtım veya Spama İzin Verilmez Bu grupta aldığından daha fazlasını ver. Kendi reklamını yapmaya, spama ve alakasız linklere (bağlantı adresi) izin verilmez. 4- Herkesin Gizliliğine Saygı Göster Bu grubun bir parçası olmak, karşılıklı güven gerektirir. Özgün, anlamlı tartışmalar grubu güzelleştirir ama hassas ve mahrem de olabilir. Grupta paylaşılanlar grupta kalmalıdır. 5- Kendinize YARARI olması için, yorumları DAİMA kendiniz düşünerek...